Dizi film sektöründe kartel oluşturdukları saptamasıyla bazı oyunculuk ajansları hakkında başlatılan soruşturma derinleşirken, tekelleşmenin en büyük mağduru olan isimler seslerini yükseltmeye başladı.
Son dönemde sürekli belirli isimlerin ekranlara çıkarılması gibi uygulamalar, aynı yaştaki oyuncuların ebeveyn-çocuk rollerinde oynatılması örnekleriyle daha da tuhaflaşmıştı. Yeteneğiyle değil sosyal medyadaki gücüyle rol kaptığı söylenen bazı isimlerle ilgili eleştiriler ekranlardan taşıyordu. Yerli yapımlardaki kaliteyi aşağı çeken bu uygulamaların bazı cast (oyunculuk) ajanslarının “marifetiyle” yaşandığı belirtiliyordu.
Sadece seçkin dar bir kadroyu ekranlara taşıyan piyasadaki tekel cast ajanslarının, bu oyuncuların sosyal medya paylaşımları, aktüel konulara dair tavırları, giyim kuşamları ve sosyal ilişkilerine kadar yönlendirdiği öne sürülüyordu. Piyasayı elinde tutan cast ajanslarının belirli oyuncuların dışındaki sanatçıların sektörde yer almasını engelleyerek unutulmalarını sağladığı ifade ediliyordu.
VE DEVLET DEVREDE… KAMERA ARKASINDA DÖNEN DOLAPLAR TEK TEK AÇIĞA ÇIKIYOR
Öyle ki, iki oyuncunun sahte birlikteliği üzerinden üretilen haberler dolayısıyla bir işadamından 5 milyon dolar alındığı iddiası dahi patlak verdi.
Sektörden yükselen şikayetler üzerine Rekabet Kurumu, film, dizi ve sinema sektöründe faaliyet yürüten cast ajansları hakkında “tekelleşme” gerekçesiyle soruşturma başlattı. Baskın yapılan bazı şirketlerde incelenmek üzere bilgisayarlara el konuldu.
Oyunculardan Ümit Erdim, Esra Dermancıoğlu, Burcu Biricik, Zeynep Beşerler, Farah Zeynep Abdullah, Melisa Sözen, Afra Saraçoğlu, Deniz Işın, Seray Kaya, Gözde Türker, Özge Özpirincci, Aybüke Pusat, Onur Büyüktopçu, Aşkım Kapışmak gibi pek çok ünlü isim sitemini dile getirdi.
Tahmin edilenden daha büyük skandalların yaşandığı görülen sektörün durumuna dair oyuncu Necmi Yapıcı’dan ilginç değerlendirmeler geldi.
3-5 AJANSIN DIŞINDA KALANLAR İŞ BULAMIYOR
Oyuncu, yazar ve yönetmen Necmi Yapıcı, Aydınlık gazetesine verdiği beyanatta dizi film sektöründeki ajans tekelleşmenin vardığı boyutu çarpıcı örneklerle anlattı.
Necmi Yapıcı’nın konuşmasının öne çıkan kısımları şöyle:
Normal şartlarda cast direktörünün asli görevi, senaryodaki karakterlere en uygun kişileri seçmektir. Sonrasında deneme çekimleri yapılarak oyuncu seçimi tamamlanır. Ama bizim ülkemizde işler farklı yürüyor. Cast direktörleri aynı zamanda cast ajansı sahibi. Böyle olunca gerekli oyuncuları öncelikle kendi ajansından sağlamaya çalışıyorlar. Üç beş ajans arasında geçiyor bütün işler. Ve bu ajanslar dışında kalan oyuncular kendilerine iş bulmakta çok zorlanıyorlar. Bu ajans sahibi cast direktörleri ne kadar oyuncusunu kabul ettirebilirse o kadar iyi.
YAŞ FARKI OLMAYAN OYUNCULARA ANNE-ÇOCUK ROLÜ VERİLİYOR
Bu durum yanlış seçimlere yol açıyor ve nitelik kaybına neden oluyor. Saçma sapan castlar görüyoruz dizilerde. Aynı yaşta olan oyuncular anne oğul, baba kız oynuyorlar. Hatta anne oğlundan daha küçük yaşta bile olabiliyor. Birçok yetenekli yıllarını bu işe vermiş oyuncular anne-baba rolleri beklerken gencecik insanları oynatıyorlar.
Oyunculara yapılan ödemelerde de adaletsizlik var. Bazı başroller inanılmaz paralar alıyorlar. İçlerinde gerçekten yetenekli olanlar var. Benim de takdir ettiğim, yıllar içinde kendini kanıtlamış olanlar da var. Fakat bu oyunculara verilen paralar da adaletsiz. Bir-iki oyuncuya bütçenin yarısını verip geri kalanıyla bütün diziyi yapmaya çalışmak diğer oyunculara geçinebilecek kadar para vermek hiç adil olmuyor.
SEVİYENİN GELDİĞİ YER: HEP AYNI HİKAYE, HEP AYNI SENARYO
Bir dizi ya da filmde en önemli şey senaryodur. Bizde hikayeler de aynı, birbirinin tekrarı. Yeni hikayelere yeni fikirlere açık değil yapımcılar ve kanallar. O tutmaz bu tutmaz gibi yaklaşımlarla birçok genç ve yetenekli senarist kendine imkân bulamıyor.
Dizilerin uzunluğu, komedi dizilerinin çekilmemesi, çalışma saatlerinin uzunluğu gibi meseleler de var olduğunu kaydeden Yapıcı, ekonomik sıkıntıların tiyatro seyircisini etkilediğini de sözlerine ekledi.
News
